Snippet

23 Mart 2012 Cuma

Türkiye'de Sorun Mentalite


Hayatım Futbol dergisi futbola gönül vermiş genç bir ekip tarafından çıkarılıyor ve şu ana kadar 25. sayıya ulaştılar. Gerçekten başarılı bir iş çıkarıyorlar. Yaptıkları hoş röportajlara bir yenisini daha eklemişler. Bu kez konukları, TRT Spor kanalında yayınlanan 'Futbol Prensi' programı kapsamında 14-16 yaş arası genç futbolcu adaylarını gözlemlemek ve seçmekle görevli iki İngiliz futbol adamı, Paul Jones ve Ian Putterworth. Yazının bir bölümünde Paul ve Ian'dan Türkiye ve İngiltere'deki 14-16 yaş grubu futbolcu adaylarını karşılaştırmaları isteniyor. Verdikleri cevaplar ise şu şekilde;
Paul Jones ve Ian Putterworth

Ian: İşin açıkçası bu yaş grubındaki Türk ve İngiliz oyuncular arasında ne teknik ne de fiziki bir fark yok. Hatta Türkler biraz daha teknik diyebilirim. Ama düşünce tarzları arasında farklar var tabii. İngiltere'de bir kulübün akademisinde futbol eğitimi alan bu yaştaki çocukların hemen hemen hepsi gerçekten bir şekilde profesyonel olma peşinde bunu tek hedef olarak belirlemiş durumdalar. Türkiye'de ise çocuk futbolu bir anda bırakıp başka bir mesleğe kanalize olabiliyor. Futbolcu olmak isteyip istememek konusunda kararsız.

Paul: Ian'ın söylediklerine birşeyler eklemek gerekirse; örneğin  İngiltere'de bu yaş grupları arasında oynanan maçlarda, faul olduğu zaman kendini yere atıp dakikalarca bağıran, hakeme itiraz eden oyuncu göremezsiniz. Ama burada gördüğüm kadarıyla 14-16 yaşındaki çocuklar bunu çok sık yapabiliyorlar. Yanlış anlaşılmam istenen, bu örneği şunun için veriyorum. İngiltere'deki çocuklar amaca, hedefe ulaşmak için her türlü fedakarlıkta bulunabilecekken, buradaki çocuklar kolay yolu seçme tarafındalar. 

Ian, çocukların kariyer seçimlerindeki belirsizliğe değinmişlen, Paul ise çocukların kolaycılığa kaçmalarından dem vurmuş. Aslında bunlar bilmediğimiz şeyler değil. Çoğumuzun ailesi evlatlarının kariyer seçiminde etkili ve net karar vermelerinde yardımcı olamıyor. Bu durum futbolcu olmayı düşünen çocukların ailelerinde de  farklı değil. Bu konuda tek haksız aileler değil, onu da belirtelim. Hedefe kolay yoldan ulaşma konusunu ise biz Türkler'den daha iyi bilen yoktur. Aynı yaş gurubunda okulda dersi öğrenmek yerine nasıl kopya çekilir üzerine master yapan gençlerimiz, sahada rakibe nasıl kart aldırırım, nasıl hakemi aldatıp pelantı takımıma pelantı kazandırırım üzerine çalışıyor. Futbolcu abileri de onardan farklı değil ya neyse...

Hayatım Futbol için...  http://www.hayatimfutbol.com/sayi_25/index.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder