Snippet
28 Şubat 2012 Salı
Felipe Melo: Juventus'a dönmeyeceğim.
'' Juventus'a geri dönmeyeceğim, asla. Ben ve ailem orada çok zor yıllar geçirdik. Bana verdikleri şans için hep minnettar kalacağım ama benim oradaki dönemim bitti.''
Bu cümleler Melo'nun 'TMW Magazine'dergisine verdiği röportajdan alındı. Şunu açık bir şekilde söyleyebiliriz ki Melo kafasında Juve'yi bitirmiş. Bunu nedenini anlamak hiç zor değil aslında. Bir ülkede işinizi yapmaya çalışıyorsunuz ve medya tarafından işini en kötü yapan çalışan damgası yiyorsunuz. Sokakta ailenle dolaşırken bile insanlar sana o gözle bakıyor doğal olarak hayat oldukça zorlaşıyor. Daha sonra başka bir ülkedeki bir yerde işe başlıyorsunuz. Birçok kesim sizin yaptığınız işe saygı duyuyor ve çok seviliyorsunuz. Melo'nun durumu bundan çok farklı değil. İstenmediği bir kulüpten geldi ve şu an belki de hayatının en mutlu ve en formda dönemlerinden birini yaşıyor. Üstelik her seferinde dile getirdiği milli takıma seçilmesi bence çok yakın.
Felipe Melo yıllık 3 milyon 300 bin Euro garanti ücret alıyor ve sene sonunda Galatasaray 13 milyon Euro'ya onun bonservisini alma hakkına sahip. 29 yaşındaki bir oyuncuya Galatasaray bu kadar ücret öder mi? Sahsi görüşüm ödeyebileceği yönünde ayrıca Melo için Beşiktaş'ın Fernandes transferinde uyguladığı politika da uygulanabilir. Juve İtalya'nın tok satıcı takımlarından biridir ve Galatasaray'ın ara transfer döneminde Shaqiri için önerdiği transfer teklifinden haberdardır. Bu durumun transferde indirimi biraz güçleştireceği görüşündeyim. Ayrıca Melo'nun bu sezonki performansı da Juve'nın elini güçlendirecektir. Yaz transfer döneminde gündemi oldukça meşgul edeceğe benzeyen Melo'nun sonunu bekleyip göreceğiz.
26 Şubat 2012 Pazar
Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan Sony VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!
Sony, en renkli VAIO serisi için Ece Sükan'la güzel bir işe imza attı. Ünlü moda ikonu Ece Sükan, benim bloguma yakışacak olan rengi belirledi. Blogları tek tek inceleyen Ece Sükan içerik, tasarım ve duruşa göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana beyaz VAIO'yu seçti.
Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin…
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin…
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Galatasaray 3-2 Beşiktaş | Sona Yaklaşıyoruz
Maç pek teknik taktik konuşulacak bir maç değildi. Maç öncesi yazımda bol gollü ve Galatasaray galibiyetiyle sonuçlanan bir derbi için temennim olmuştu. Harika kareografi ile başlayan gecede son dakikada gelen gol de güzel final oldu.
İşte geceden müthiş kareler... Emeği geçen herkese teşekkürler...
Galatasaray-Beşiktaş Derbi Öncesi
Bugün Galatasaray derbiyi kazanırsa en yakın rakibine 9 puan fark atmış olacak. Lig normal statüsünde oynansaydı yarın Galatasarayı şampiyon ilan etme ihtimaliz de hayli yüksekti. Çok fazla varsayım oldu farkındayım o yüzden biraz realiteye geçelim. Rakip geçtiğimiz sezon takımımızı iki maçta da yenen Beşiktaş. Takımın neredeyse yarısı sakat-cezalı. (Evet bence Fernandes bu takımın yarısı.) Ligde son dönemde kötü performans göstermelerine rağmen Avrupa Ligi'nde Braga'yı bir şekilde saf dışı ederek moral yakaladılar. Ancak işin fiziksel boyutu ise onlar için yıpratıcı gerçekten. Sadece iki gün ara verdiler ve evimize geliyorlar.
Galatasaray'da ise işler oldukça yolunda yolunda görünüyor. Takım neredeyse tamamen hazır durumda ve cezalı yok. İyi bir galibiyet serisi de yakaladı ve taraftarın da desteğiyle maçın favorisi. İlk maç çok ilginç olmuştu ve Muslera'nın inanılmaz performansıyla maç 0-0 bitmişti. Eğer bu maçta da Cenk aynı şekilde yıldızlaşmazsa maçı kazanmaya yakın tarafız.
Neredeyse tüm koşulların takımımızın lehine olduğu maçı mutlaka kazanırız diyemiyoruz, futbolun güzelliği de bu değil mi zaten? Bol gollü, iyi futbol oynanan ve tabiki Galatasaray galibiyetiyle sonlanan bir derbi temennisi ile...
24 Şubat 2012 Cuma
Dikkat: Rumeli Hisarı'nda Ejderhalar Var!
"Eski aşklar Yeşilçam'da kaldı" lafı klişe olmaya yüz tutmuşken, fırtınalı sevdalar, çekişmeli ilişkiler günümüzde hem magazin basınında hem de yakın çevremizde -buna kendimiz de dahil- karşımıza bolca çıkıyor. Sevgilimizi elimizden almak isteyen dış mihraplar yoğun şekilde çalışırken bize de biricik aşklarımızı elimizde tutmak için yapmamız gereken çok iş düşüyor. Bu konuya nereden geldiğimi açıklıyorum!
8x4 yeni deodorantları Beauty ve Beast için muhteşem bir project mapping uygulaması daha yapmış. Gösterinin hikayesi kısaca şöyle: romantik bir aşk hikayesi kötü niyetli bir ejderhanın tehdidi altına giriyor. Kahraman erkeğimiz çekici kokusunun da yardımıyla güzel kızı kurtarıyor ve hikaye mutlu bir şekilde sona eriyor.
8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye
Bir bumads advertorial içeriğidir.
8x4 yeni deodorantları Beauty ve Beast için muhteşem bir project mapping uygulaması daha yapmış. Gösterinin hikayesi kısaca şöyle: romantik bir aşk hikayesi kötü niyetli bir ejderhanın tehdidi altına giriyor. Kahraman erkeğimiz çekici kokusunun da yardımıyla güzel kızı kurtarıyor ve hikaye mutlu bir şekilde sona eriyor.
8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye
Bir bumads advertorial içeriğidir.
19 Şubat 2012 Pazar
Looking For Istanbul | Ezeli Rekabet Belgeseli
Canal+ tarafından Eric Cantona'nın sunumuyla hazırlanan ezeli rekabet belgeseli oldukça başarılı. Elli dakika içerisine yapımcılar oldukça fazla bilgi ve görsel sığdırmışlar. Belgesel Galatasaray ve Fenerbahçe'nın kuruluşlarından başlıyor ve en son oynanan ve 3-1 Galatasaray'ın üstünlüğü ile sonuçlanan derbi ile bitiyor. Belgesel içerisinde her iki kulübün kayda değer başarıları, birbirileri ile yaptıkları bazı maçlar ve siyası olayların ezeli rekabet penceresinden incelenmesi gibi birçok öğe bulunuyor.
İçerikte neler var?
-Kulüplerin kuruluşları
-FB'nin şike davası
-Tarihçilerin ezeli rekabetle ilgili görüşleri ve Atatürk'ün takımı tartışmaları.
-FB'nın ezeli rekabetteki 6-0'lık galibiyeti.
-GS'nin 2006 şampiyonluğu.
-FB'nin 3-0'dan çevirip 4-3 kazandığı derbi.
-GS'nin Uefa şampiyonluğu.
-Ali Sami Yen, Metin Oktay, Lefter gibi efsane isimlerle ilgili bilgiler.
-Fatih Terim, Mustafa Denizli, Aykut Kocaman, Ünal Aysal, Semih Kaya, Kazım Kazım, Emre Belözoğlu ve Alex'in derbi ile ilgili görüşleri.
-Sadece kadınların ve çocukların izlediği FB-Manisa maçı ve taraftar-Azizi Yıldırım ilişkisi.
-Jupp Derwall ve Galatasaray.
-Galarasay Lisesi
Gerçekten her dakikası çok keyifli bir çalışma olmuş. Belgesel içerininde sadece Cantona, Mehmet Ali Birand ve Ünal Aysal'ın konuşmaları Fransızca, diğer kısımlar Türkçe.
Bu da Belgesel için link: http://www.canalplus.fr/c-sport/c-football/c-ligue-1/pid3510-c-videos-ligue-1.html?vid=594320
İçerikte neler var?
-Kulüplerin kuruluşları
-FB'nin şike davası
-Tarihçilerin ezeli rekabetle ilgili görüşleri ve Atatürk'ün takımı tartışmaları.
-FB'nın ezeli rekabetteki 6-0'lık galibiyeti.
-GS'nin 2006 şampiyonluğu.
-FB'nin 3-0'dan çevirip 4-3 kazandığı derbi.
-GS'nin Uefa şampiyonluğu.
-Ali Sami Yen, Metin Oktay, Lefter gibi efsane isimlerle ilgili bilgiler.
-Fatih Terim, Mustafa Denizli, Aykut Kocaman, Ünal Aysal, Semih Kaya, Kazım Kazım, Emre Belözoğlu ve Alex'in derbi ile ilgili görüşleri.
-Sadece kadınların ve çocukların izlediği FB-Manisa maçı ve taraftar-Azizi Yıldırım ilişkisi.
-Jupp Derwall ve Galatasaray.
-Galarasay Lisesi
Gerçekten her dakikası çok keyifli bir çalışma olmuş. Belgesel içerininde sadece Cantona, Mehmet Ali Birand ve Ünal Aysal'ın konuşmaları Fransızca, diğer kısımlar Türkçe.
Bu da Belgesel için link: http://www.canalplus.fr/c-sport/c-football/c-ligue-1/pid3510-c-videos-ligue-1.html?vid=594320
18 Şubat 2012 Cumartesi
Maçı Erken Bitiremedik | Mersin İdman Yurdu 1-3 Galatasaray
Geride kalan 26 haftada en yakın rakibine altı puan fark atan Galatasaray maç fazlasıyla farkı dokuz puana çıkarma şansına sahip olduğu bir deplasmana çıkıyordu. Rakibi evinde dört maçtır kazanamayan Mersin İ.Y. olsa da ilk maçı kazanamamasının vermiş olduğu bir tedirginlik de vardı. Takımın omuriliğini oluşturan oyunculardan Melo'nun cezalı olması, maç içinde Elmander'in sakatlanması endişeleri iyice arttırsa da Engin-Necati ortaklığı gol bir oh çektirdi. Bundan sonra tek ihtiyacımız olan ikinci golü atıp maçı erken bitirmekti. Üst üste kaçan net pozisyonlar, direkten dönen toplar derken bir türlü ikinci golün gelmemesi takımı rahatlatamadı. İkinci yarının başlarında rakibin on kişi kalmasıyla herkes bir oh çekse de takımın ikinci golü yine bulamaması işleri zora sokabilirdi. Nitekim öyle de oldu ve Eboue'nin anlamsız bir şekilde topa vurmasıyla korner kazanan rakip bunu iyi değerlendirdi ve golü Erhan'la buldu. Golün arkasından gelen Ceyhun- Aydın değişikliği ile iyi gerçekleştirilen kontra-atak sonucu kazanılan penaltıyı Selçuk'un gole çevirmesiyle maç tekrar geri döndü. Maça son noktayı yine Necati koydu.
# Bazı Tespitler:
1- Sercan bu takımın asla 11 oyuncusu olmadığını gösterdi. Bu şekilde devam ederse ilk 18 içinde bile yer bulacağından şüpheliyim. Ne top tutabiliyor, ne pas verebiliyor ne de son vuruş becerisine sahip. Aklını kullanarak oynamayı öğrenmeli.
2- Ceyhun neden 18 kişilik kadroda sürekli yer aldığını gösterdi. Takımın defansif direncini arttırıyor. Pas yüzdesini biraz daha arttırırsa bu takımda bir şekilde yer bulacaktır.
3-Aydın Yılmaz ben de varım mesajı verdi. Yaptığı açıklamalara bakılırsa Terim de onu kazanmak istiyor. Bu ne kadar gerçekçi bilmiyorum ama bunu biri başaracaksa bu kişi Terim'den başkası olamaz.
4-Son olarak Ujfa, Engin, Muslera ve Necati'nın derbi öncesi kart görmemesi çok önemliydi. Elmander ve Engin'in sakatlkları da ciddi değilmiş son bilgilere göre. Beşiktaş karşısında neredeyse tam kadro hazır olacağız inşallah.
17 Şubat 2012 Cuma
Futboluyla Konuşulan Oyuncu: Mehmet Topal
Yurt dışında özellikle büyük liglerde top koşturan milli oyuncularımızın iyi performanslarıyla konuşulmasına pek alışık değiliz. En iyi yerli oyuncu olarak gösterilen Arda Turan dahi henüz takımının vazgeçilmezleri arasına girememişken bir diğer oyuncumuz Mehmet Topal'ın oynadığı maçlarda gösterdiği performans bizleri oldukça mutlu ediyor. Biz performansıyla haber olmaktan çok saha dışında yaptığı açıklamalarla haber olan oyunculara alışkın olduğumuz için Topal'ın attığı golle yabancı basında yankı uyandırması gibi durumlara yabancı kalıyoruz. Neyse ki hala işine konsantre olan, savaşçı ruhuyla, golleriyle, asistleriyle kısacası futboluyla haber olabilen oyunculara sahibiz. Füzelerin gibi gollerin adamı Topal'a sevgiler...
11 Şubat 2012 Cumartesi
Orta Kafa Gol | Galatasaray 1-0 Kayserispor
Yavaş yavaş ligin sonuna yaklaşırken alınan her galibiyer artık daha da anlamlı hale geliyor. Gönül istiyor ki her maç 4-5 atalım ama bazı maçlarda çok pozisyona girseniz dahi bunları gole çeviremeyebiliyorsunuz. Kayseri maçı da bunlardan biriydi. Çok pozisyona girdik ama tek golle galip ayrılmayı bildik. Bu şampiyonluğa oynayan bir takım için önemli bir gösterge.
Maç içinde oyuna genel olarak ağırlığını koyan taraf takımımızdı ama Kayserispor da net pozisyonlar yakaladı. Emre'nin karşı karşıya kaçırması, Necati'nin kafasyla attığı şutu kalecini harika çıkarması, Amrabat'ın boş kaleye atamaması ve tabiki gol maçta öne çıkan karelerdendi.
Takım bu sene ilk golü atınca 80. dakikaya kadar başka goller de aramaya devam ediyor. Bunu yaparken savunma güvenliğini elden bırakmıyor. Eğer ikinci gol gelmezse son 10 dakika savunma güvenliği hat safhaya çıkarılıyor, Ceyhun giriyor vs. Sonunda Galatasaray hanesine bir üç puan daha yazdırıyor.
Riera'ya gelince... Aslında sol bekte hiç de sırıtmadı, ayrıca golün de asistini yaptı güzel bir ortayla. Daha önceden de belirtmiştim, Riera'nın savunma yönü gayet iyi. Kanat oynadığı maçlarda da oyunun savunma yönünü gayet iyi oynuyor. Atak kısmında yetersiz kalıyordu orası ayrı. Tek maçla karar verilmesi sağlıksız olabilir ama ben kaç senedir Hakan Balta'yı izliyorum. Tek maç Riera gibi orta yaptığını görmedim. Ama takımı Avrupa Ligi'nden eden hatayı dahi rahat rahat yaptığını görmüşlüğüm mevcut. Mesele biraz da Riera'nın alternatifleriyle ilgili yani.
Birkaç kelime de zemine... Bu sahada kaç gündür maç yapılmıyor, bu kadar mı hazırlanabildi anlamıyorum. Kendi sahamızda deplasmandaymışız gibi bir de zemin derdiyle uğraşıyoruz. Buna acilen çözüm bulunmalı.
Son olarak bu kadar mücadele eden takımımız alkışı hakediyor. Umarım sezon sonu bu çalışmalarını şampiyonlukla taçlandırırlar.
Maç içinde oyuna genel olarak ağırlığını koyan taraf takımımızdı ama Kayserispor da net pozisyonlar yakaladı. Emre'nin karşı karşıya kaçırması, Necati'nin kafasyla attığı şutu kalecini harika çıkarması, Amrabat'ın boş kaleye atamaması ve tabiki gol maçta öne çıkan karelerdendi.
Takım bu sene ilk golü atınca 80. dakikaya kadar başka goller de aramaya devam ediyor. Bunu yaparken savunma güvenliğini elden bırakmıyor. Eğer ikinci gol gelmezse son 10 dakika savunma güvenliği hat safhaya çıkarılıyor, Ceyhun giriyor vs. Sonunda Galatasaray hanesine bir üç puan daha yazdırıyor.
Riera'ya gelince... Aslında sol bekte hiç de sırıtmadı, ayrıca golün de asistini yaptı güzel bir ortayla. Daha önceden de belirtmiştim, Riera'nın savunma yönü gayet iyi. Kanat oynadığı maçlarda da oyunun savunma yönünü gayet iyi oynuyor. Atak kısmında yetersiz kalıyordu orası ayrı. Tek maçla karar verilmesi sağlıksız olabilir ama ben kaç senedir Hakan Balta'yı izliyorum. Tek maç Riera gibi orta yaptığını görmedim. Ama takımı Avrupa Ligi'nden eden hatayı dahi rahat rahat yaptığını görmüşlüğüm mevcut. Mesele biraz da Riera'nın alternatifleriyle ilgili yani.
Birkaç kelime de zemine... Bu sahada kaç gündür maç yapılmıyor, bu kadar mı hazırlanabildi anlamıyorum. Kendi sahamızda deplasmandaymışız gibi bir de zemin derdiyle uğraşıyoruz. Buna acilen çözüm bulunmalı.
Son olarak bu kadar mücadele eden takımımız alkışı hakediyor. Umarım sezon sonu bu çalışmalarını şampiyonlukla taçlandırırlar.
10 Şubat 2012 Cuma
Galatasaray Varsa Umut Hep Var!
Akşam oynadığımız efsanevi maç bazılarını çok şaşıtmışa benziyor. Oysa ki Galatasaray taraftarı bu tür zaferlere alışkın zaten. İşte CSKA maçımızdan harika kareler..
Taraftarımız şov yapıyor. |
6 Şubat 2012 Pazartesi
Emre ve Yiğit Nereye Koşuyor ?
Yukarıdaki fotoğraf Bursaspor maçımızın ilk dakikasından bir kare. Yeşil beyazlılar santra yapıyor, bizimliler topu kapıyor ve Elmender-Sercan ikilisi hızla rakip kaleye ilerlerken Emre de sağ kanattan koşusunu yapıyor. Yapıyor ama nereye? Yapması yereken koşu yukarıdaki fotoğrafa göre Emre'nin solunda kalan iki defans oyuncusunun arasına olmalı. O da olmazsa biraz daha sola yakın kaleye doğru gol koşusu yapmalıydı. Emre nereye koşuyor peki... Cevap aşağıdaki fotoğrafta.
Elmander yaptığı koşuyla Sercan'a alan açarken Emre'nin yaptığı amaçsız koşu aşagıdaki gibi sonuçlanıyor.
Benzer bir durum da son oynanan Gaziantepspor maçımızda yaşanıyor. Bu kez kahramanımız 'kontra-atak' ! oyuncusu Yiğit.
Takım Necati, Engin ve Yiğitle kontraya çıkıyor. Yukarıdaki fotoğrafta Elmander görünmüyor ama golü atan Elmander. Yiğit de Emre gibi çızgiye yakın kaleye uzak bir koşuya başlıyor. Pozisyonun devamı aşağıdaki fotoğrafta.
Bu fotoğrafta ise koşuya başlayan Yiğit tıpkı Emre gibi çizgide kalıyor ve pozisyondan alakasız bir durumda arkada kalmış. İlk fotoğrafta görünmeyen Elmander bu fotoğrafta ise başrolde. Yaptığı harika koşuyu Engin'in şık pasında golle taçlandırıyor.
Oynadığımız maçlar içerisinde bunlara benzer topsuz alan hataları özellikle hücumda ve bazen de savunmada yaşanıyor. Genç oyuncuların bunları yapması doğal karşılanabilir ilk başlarda. Ancak oyuncu bu alanda kendisini hiç geliştirmiyorsa kusura bakmasın ama futbolun akılla oynanan kısmını beceremiyor demektir. Yetenek doğuştan varolan birşey olduğu için geliştiremeyebilirsin ama topsuz alan gayet sonradan öğrenilebilir bir olgudur. Son olarak, umarım hocaları bu çocukların bu eksikliklerinin farkındadır ve gereken çalışmaları yapıyorlardır.
Elmander yaptığı koşuyla Sercan'a alan açarken Emre'nin yaptığı amaçsız koşu aşagıdaki gibi sonuçlanıyor.
Benzer bir durum da son oynanan Gaziantepspor maçımızda yaşanıyor. Bu kez kahramanımız 'kontra-atak' ! oyuncusu Yiğit.
Bu fotoğrafta ise koşuya başlayan Yiğit tıpkı Emre gibi çizgide kalıyor ve pozisyondan alakasız bir durumda arkada kalmış. İlk fotoğrafta görünmeyen Elmander bu fotoğrafta ise başrolde. Yaptığı harika koşuyu Engin'in şık pasında golle taçlandırıyor.
Oynadığımız maçlar içerisinde bunlara benzer topsuz alan hataları özellikle hücumda ve bazen de savunmada yaşanıyor. Genç oyuncuların bunları yapması doğal karşılanabilir ilk başlarda. Ancak oyuncu bu alanda kendisini hiç geliştirmiyorsa kusura bakmasın ama futbolun akılla oynanan kısmını beceremiyor demektir. Yetenek doğuştan varolan birşey olduğu için geliştiremeyebilirsin ama topsuz alan gayet sonradan öğrenilebilir bir olgudur. Son olarak, umarım hocaları bu çocukların bu eksikliklerinin farkındadır ve gereken çalışmaları yapıyorlardır.
5 Şubat 2012 Pazar
Mutlu Yıllar Hagi
Muhtemelen senin gibi bir oyuncumuz olana kadar bir avrupa kupası daha getiremeyeceğiz müzemize lakin seni ve yaptıklarını anlatabileceğiz çocuklarımıza. İyi ki yolumuz kesişti, iyi ki doğdun Hagi.
4 Şubat 2012 Cumartesi
Soğuk Havada Ateş
Bir galibiyetten fazlasını ifade eden maçlardan birisini geride bıraktık. İşler iyiden iyiye karışmaya başlamışken, çok sevdiklerimiz bizi hayalkırıklıklarına uğratırken çok önemli bir galibiyet aldık. Son beş maçımızı kazanamamıştık rakibimize karşı. Golü de yedik, tam kafayı eğmişken eski dost Necati sahneye çıktı. Sonrasında en iyi maçlarında birini oynayan Engin'in pasında Elmander takımımızı öne geçirdi. Sonrasında akıllı defans ile üç puan geldi. Umarım yeni bir seriye yelken açmışızdır. Son olarak: ' Eboue dön artık be!'
2 Şubat 2012 Perşembe
Fotoğraftaki Türk'ü Bulabilir Misiniz ?
A. Madrid'in Volkswagen ile yaptığı sponsorluk anlaşması çerçevesinde bizim 'Koca Kafa' nın da aralarında bulunduğu bazı oyunculara araba verilmiş. Yanlız şu fotoğraftaki tek Türk nasıl da belli oluyor :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)